Sayfalar

14 Şub 2012

Halet Çambel




Kim söylemiş bilmiyorum ama bu sözler çok hoşuma gider; “ ülkemizi yıllarca siz dıştan biz içten yıkmaya çalıştık, yıkamadık ”. Gerçekten bu ülke yıkılmıyorsa,  Anadolu kültürünün ve dokusunun sağlamlığı kadar, sayıları çok da olmayan olağanüstü insanların gayretleri nedeniyledir. Bu insanlardan birini size tanıtmak istiyorum. Prof Dr Halet Çambel.  Osmaniye ili  Kadirli ilçesinde Karatepe’de  (Aslantaş) evi ve çalışma ofisi olan yayla evinde konuştuk kendisiyle iki yıl önce. İstanbul Üniversitesi’nden küçük bir grup hocamızı ziyaret etmiştik. Üniversitemiz Prehistorya bölümünden 1984’de emekli olduktan sonra yaşamının büyük bir bölümünü başkanlığını yaptığı Karatepe-Aslantaş kazılarında, bu evde geçirmekte hocamız. Arnavutköy Kız Koleji, ardından Sorbonne Üniversitesi sonra 1940’da İstanbul Üniversitesi’nde asistan olarak görüyoruz Halet Çambel’i.


1936’da Berlin Olimpiyatları’na Atatürk’ün talimatıyla eskrim dalında katılmış olan Halet Çambel  olimpiyatlara katılan ilk Türk kadını ünvanına sahiptir. 1946 yılı kışında Alman arkeolog Prof Dr Bossert’in asistanı olarak hocasıyla birlikte yanlarına Adana Müzesi Müdürü Naci Kum’u da alarak Karatepe’ye geldiklerinde son Hitit dönemine ait  (MÖ 700)  arkeolojik bulguları gördüklerinde tarihi bir sayfa açtıklarını hissetmişler. Çok uzun ve çok meşakkatli çalışmalar sonucunda kazılarda çıkan eserleri korumak için ilk kez kazı yerinde koruma amaçlı bir inşaat düşünülmüş ve bu inşaatı da, o zamana kadar hiç inşaat yapmamış olan ama daha sonraki yıllarda Ağa Han mimarlık ödülünü alan eşi, şair- gazeteci  Nail Çakırhan yapmış. Bu alanda binlerce kırık parçayı birleştirip muhteşem eserleri ortaya çıkaran ekibe liderlik yapmış. Halet Çambel Karatepe’yi önce Milli Park sonra da Türkiye’nin ilk açık hava müzesi haline getirmiş. Burada bulunan eserlerde Hitit ve Fenike yazıları bir arada olduğundan Hitit Hiyeroglif yazısının çözümlenmesinde Aslantaş’ın çok önemli bir dönüm noktası olduğunu söylüyor Halet Hoca.
Ortaokul ve lise yıllarında Arnavutköy sahilindeki Rum köyünde Atatürk’ü gördüğünü anlatırken heyecanını saklamıyor, gururla anlatıyordu. İçinde bulunduğumuz kazı evinin projesi de şair Turgut Cansever’e aitmiş. Yörenin “Halet Bacısı” , arkeoloji tarihimizin arkeolojiyle toplumu buluşturan “Hocaların Hocası” ve Cumhuriyet’imizin “Aydınlık Yüzü” Halet Çambel’i kısaca hatırlatmak istedim.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder