Sayfalar

11 Oca 2023

İlahi Komedya ile Dante ve Manguel'in Merak'ı

 


Dante'nin Floransa'daki Heykeli

Dante Alighieri’nin (1265, Floransa - 1321, Ravenna), Cehennem, Araf ve Cennet başlıklı üç ciltten oluşan “İlahi Komedya”sı tek kelimeyle şahaser. Eserin yazıldığı dönem (Hristiyanlığın dini baskısı, rönesansın ve matbaanın olmaması, salgın hastalıkların yaygın olması, şehirler arası savaşların yoğunluğu vb nedenler) göz önüne alındığında ve yazım tekniğindeki zorluk (terza lima tekniği) düşünüldüğünde yukarıda belirttiğim “şahaser” tanımlaması daha net yerine oturur. Öncelikle çevirinin mükemmel olduğunu, açıklayıcı dipnotlarla Rekin Teksoy’un kitabı anlaşılır kılmaktaki emeği karşısında şapka çıkardığımı belirtmeliyim. Öyle ki; İlahi Komedya’nın anlaşılabilirliği açısından okunmasının çok yararlı olacağı vurgulanan Homeros’un İlyada ve Odesea destanları ile Vergilius’un “Aeneis” destanının ayrıca Kitab-ı Mukaddes’in okunmamış olmasındaki eksikliği bu dipnotlar büyük ölçüde gideriyor.


Dante ve Vergilius 



Üç mısralı şiir tarzında (terzina) yazılan bu hacimli kitap yazar Dante’nin öteki dünyaya yaptığı düşsel bir geziyi destansı biçimde anlatır. 1300 yılında 7 Nisan’da Cehennem ile başladığı ve arada Araf’a uğrayıp Cennet ile sonlandırdığı ruhani gezisi bir hafta sürer. İlk iki durakta büyük hayranlık duyduğu (ustam, ozan, rehberim, gönlü yüce gölge, iyi yürekli, bilge, güzel babam, güneş, uyanık ustam vb sıfatları kullandığı) Latin ozan Vergilius (İÖ 70-19) rehberlik eder. Vergilius ünlü eseri “Aeneis” destanında Truva savaşından yenik çıkan Aeneis’in İtalya’ya gelerek Romalılar’ın atalarını oluşturduğunu anlatır. İlk iki ciltte Antik Yunan mitolojisi ve felsefesi ağırlıktayken, üçüncü ciltte teoloji ön plana çıkmıştır. Dipnotlar sayesinde sayısız isimler, olaylar, bilgiler ile baş edilebilinmektedir. Borges, Komedya'yı bir alegori olarak ele alırsak Dante insanoğlunun, Beatrice inancın, Vergilius da aklın simgesi olacağını ileri sürmüştür ki çok akla yatkın.

Dante ve Beatrice 



İlahi Komedya içine bir aşk hikayesi yerleştirmiştir Dante, sevdiği kadın Beatrice’dir bu aşkın kahramanı, en zor ve karamsar olduğu anlarda ona olan sevgisine sığınır. Bu aşk destanda ayrı bir ilahi tema oluşturur. Cennet, Cehennem ve Araf’ta bulunmasını uygun bulduğu kişiler çok ilginç. Örneğin antik çağ filozoflarını ve ozanlarını çok beğenmesine rağmen cehenneme yerleştirmiş, çünkü bu kişiler vaftiz olmamışlardır. O dönemde Hristiyanlığın olup olmaması önemli değildir Dante için, bu çok enteresan bir mantık. Keza yeni bir dinin temsilcisi Hz Muhammed de Cehennemin alt katlarındadır, peygamberliği Dante’nin hışmından kurtaramamıştır onu ve Hz Ali’yi. Kitabın tadı kaçmasın diye daha fazla ayrıntı vermeyeceğim.



              İlahi Komedya İngilizce Baskıları 

Kitabını o zaman geçerli dil olan Latince yerine İtalyanca, yaşadığı bölge olan Toscana lehçesiyle yazmıştır ki bu devrimci seçimi bile kitabın önemini arttırmaktadır. Her bir kitapta 33’er bölüm (kanto) vardır, Cehennem bölümündeki giriş ile birlikte toplam 100 kanto (destan bölümü) vardır. Vergilius rehberliğini Araf’ın tepesinde Beatrice’ye bırakır, Beatrice ise Cennetin son katmanında kaybolup yerine Aziz Bernard geçer ve Cennet’teki geziyle 14 Nisan 1300’de düşsel gezi sona erer. Bu arada Clairvaux manastırının başında bulunan başkeşiş Bernard’ı niye seçmiştir Dante acaba? Bu kitap daha çok su götürür aslında !


Kitabı anlatmak zor, okunması gerekiyor çünkü. Temel olarak antik Yunan mitolojisi, Homeros’un destanları, Eski ve Yeni Ahitler, ilahiler, dini metinler ve Hristiyanlığa ait söylenceler ile Dante’nin dönemindeki tarihi olaylardan beslenen bir destan. Beni kitapta etkileyen olgulardan birisi de yazarın bazı öngörülerinin gerçekleşmesi (Papalığın bir ara Vatikan’dan taşınması, kendisinin sürgüne gönderilmesi, Floransa’nın savaşta yenilgiye uğraması, Dominiken ve Fransisken tarikatları arasındaki birbirini kötüleme faaliyetleri vb gibi), bir diğer olgu da tanrıyı bir enerji, gül şeklinde ışık olarak tanımlaması keza Papa’nın kötülüklerini sakınmadan dile getirmesi oldu, ki çok cesurca. O dönemde Luther, Calvin gibi Hristiyanlıkta rol ayrımlarının olmadığını hatırlatmakta yarar var. Filozoflar, astroloji, tarih ve din konusunda ansiklopedik bilgisi de çok etkileyici. Çağdaşı Boccacio’nun ünlü eseri “Decameron”da bahsettiği vebadan Dante’nin hiç bahsetmemiş olması şaşırtıcı. Ayrıca eşi ve çocukları, savaş ve silah gibi konular da hiç yoktur bu büyük eserde. Belki bir bildiği vardır diyerek kitabı hararetle önererek bu kısa bilgi-yorumu sonlandıralım.


Üç Cilt bir arada Rekin Teksoy çevirisi


DANTE 





Alberto Manguel (1948 - Buenos Aires) Arjantinli yazar, editör, çevirmen.

 

“Merak” kitabın bir bölümünün adı, yani kitap A. Manguel’in bu kitabı yazmasındaki en etkin faktörden adını alıyor. Bir yazarın hem duygu hem de akılla peşine düştüğü bilgi için gereken en önemli faktördür merak. Dante ve onun başyapıtı “İlahi Komedya”sını okuyup yorumlaması olarak tanımlanabilir bu kitap. Gerçi Manguel bir ateist olarak bu yaptığının zorluğunu belirtmiş başlarda. Eğer “İlahi Komedya”yı okumadıysanız “Merak”a hiç başlamayın, hem birçok konu ve düşünce havada kalacaktır, hem de 360 sayfalık bu kitap bitmek bilmeyecektir. Bu cümleden sonra İlahi Komedya”yı okuyanlar için kısa bir yorum gireceğim.


   YKY çıkan baskısı


Dante’ye eserinde Vergilius ve Beatrice rehberlik eder, bu kitapta ise Manguel’e Dante ve eseri rehberlik ediyor. “İlahi Komedya”yı okuduktan sonra eserde üzerinde durulacak 17 konuyu irdelemiş yazar. İlk bölüm kitaba da adını veren merak etmek üzerine. Şöyle diyor Manguel; Var olmak için hayal ediyoruz ve hayal etme arzumuzu beslemek için merak ediyoruz. Dante de yapıtında cehennem-araf-cennet yolculuğunda karşılaştığı lanetli ya da kutlu ruhlarla diyaloğa girerek, merakının onu hedefe götürmesini dile getirir, yani ölümlü Dante ölümlülük tecrübesini yaşamış olanlara sorular sorar.

Dante dizelerini, kantolarını zihnindeki edebi, bilimsel, teolojik ve felsefi kaynaklardan ve olağanüstü günlük hayat gözlemlerinden faydalanarak yazmış. Manguel, merak dışında neyi bilmek istediğimiz, nasıl akıl yürüttüğümüz, nasıl sorguladığımız, neye sahip olabiliriz gibi bazı soruların yanı sıra dil, benlik, yerimiz, hayvan, farklılıklarımız, hakikat gibi konuları Dante ve “İlahi Komedya”da aramış, iz sürmüş. Bazı bölümlerde (örneğin nasıl sorgularız bölümü gibi) çok ayrıntıya kaçmış, teolojik açıklamalar özellikle de Talmud üzerinde gereğinden çok bilgi-yorum yapmış. Buna karşın hayvanlar bölümünde Dante’nin anlaşılmaz bir şekilde “köpekler” için çok olumsuz, aşağılayıcı sıfatlar kullanmasını irdelemesi çok ilginç geldi bana, hem “İlahi Komedya”daki içerik hem de Manguel’in yorumu açısından.


                            Dante'nin Yolculuğunun Temsili

Kitabın sonlarına doğru yer alan Dante’nin Cehennem, Araf ve Cennet haritalarını gösteren üç ayrı şekil de sürpriz bir toparlama oldu. Sonuçta Alberto Manguel, Dante’nin “İlahi Komedya”sını hayali bir evrensel müzeye, bilinçdışı korkular ve arzuların icra edilebileceği bir sahneye, bir şairin tutkusu ve vizyonundan doğmuş her şeyin bizi aydınlatmak için düzenlendiği ve sergilendiği bir kütüphaneye benzetiyor.


Zor ve sabır isteyen bir okuma, ayrıca çevirisi bence vasatın altında, cümle düşüklükleri rahatsız edici, bütün bu koşullara rağmen kesinlikle okumaya değer, okuma koşulunun önce “İlahi Komedya”yı okumak olduğunu tekrarlayayım.

 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder