Nedir “iyi
yaşamak”, kime göre, neye göre iyi yaşanılır ? Para-pul, şan-şöhret içinde yaşamak ya da
sağlık ve huzur içinde sakin bir hayat sürmek midir iyi yaşamak ? Daha net bir soruyla soracak olursak, “iyi
yaşama”nın akademik bir tanımı var mıdır, resmi çizilebilir mi, şarkısı
bestelenebilir mi , laboratuvarda formülü yazılabilir mi ?
Ben iyi
yaşamayı şöyle anlıyorum (tarif etmiyorum), nefes aldığın her ana kendince
anlam katmak, elindeki mevcut imkanlara göre o anları optimum tat alıcı biçimde
hissetmektir, maksimum tat alıcı biçimde
hissetmek için şartları zorlamamaktır. Diyeceksiniz ki “al işte yeni bir yaşam koçu daha çıktı kocaman kocaman laflar ediyor”. Hiç böyle bir iddiam olamaz, kaldı ki, ilke olarak kendi kendisine yaşam koçluğu
yapmayana “allame-i cihan” getirtsen ne fayda !
Ben derim
ki; iyi yaşamak evlilik çemberinin dışına çıkıp da yalnızlıktan şikayet
etmemektir, berbat geçen bir günün sonunda yatakta kıvranmadan hemen uyuyabilmektir.
Kötü geçeceğini bildiğin bir güne sıkı
kahvaltı ile başlamaktır iyi yaşamak, bir de bu kahvaltıya kendi ektiğin domates
ve biberleri katık etmek.
Gece yarısı
nöbette iki ameliyat arasındaki on dakikada kuru bir dilim ekmek ve buruşuk iki
zeytini, kaynamaktan kararmış zift gibi çayla içip “oh be” diyebilmektir iyi yaşamak. Her Pazartesi diyete başlama sözü
verip Çarşamba bu sözü bozmaktır, küfretmek ama bunu yaparken terbiyeyi
bozmamaktır iyi yaşamak.
İyi yaşamak
konserde ritim tutmak, üstelik yaşın ilerledikçe bundan dehşetli bir şekilde
keyif almaktır, kendimizi şımartmak, kendimiz için yaşamdan zaman çalmaktır.
Oyuncaksız geçirilen bir çocukluktan sonra hâlâ oyuncaklara merak duymaktır.
İki arada bir derede şiir okumak, sevdiğin şarkıyı gece yarısı ıslıkla
çalabilmektir iyi yaşamak.
İyi yaşamak
nedir tarif edemem ama bilirim ki peyniri çok az konmuş su böreğinden bir dilim
daha istemektir, yenilgiden hemen sonra yenmeyi düşünmektir. İyi yaşamak
ahlaklı ve dürüst yaşamı seçenlere “enayi” diyenlere kızmamayı bilmek, onlara
gülüp geçmeyi öğrenebilmektir.
Sevmektir, sevilmektir, öğrenmektir, öğretmektir, yaratmaktır,
paylaşmaktır.
Isırgan otu
yetişmesin diye hiç sulanmayan bahçede gülün de yetişmeyeceğini bilmektir iyi
yaşamak. Düş yaratmaktır, düş kurmak değil. Zengin biriyle evlenme düşü kurmak yerine
Jules Verne gibi aya seyahat etme düşü yaratmaktır iyi yaşamak.
W.Churchill’in
çok sevdiğim bir sözü var, “ uçurtmalar rüzgârın gücü ile değil, o güce karşı koydukları için
yükselirler” . İyi yaşamak için de iyi
yaşamayı engellediğini düşündüğünüz her güce karşı koydukça iyi yaşarsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder