Çok farklı, özel, öğretici ve
tuhaf tablolar yapan bir sanatçının Bruegel’in bir başka
tablosunu inceleyelim. Dutch dilinde *Die Parabel von den Blinden*(Alm. Der Blindensturz, İng. The Blind Leading the
Blind) olan “Körler Meseli” 1568'de tuval üzerine yağlıboya
ile çizilmiş bir tablodur. 86 x 154 cm. boyutlarındaki orijinal tablo, Napoli'deki National Museum of Capodimonte’dedir. 118 x 168 cm boyutlarında ahşap
üzerine yağlıboya ile çizilmiş olan kopyası ise Paris'te Louvre'dadır. Yaşlı
Pieter Bruegel (1525-1569), en önemli resimlerini 44
yıllık yaşamının son yıllarında yapmıştır, “Körler Meseli” ölümünden az evvel bitirdiği bir resmidir.
“Mesel” içinde hakikat payı olan, ifade edilmek istenileni benzetme veya
kıyaslamayla anlatan sözdür, bir çeşit hikaye
veya atasözüdür.
Bizzat Bruegel'in de ifade ettiği
gibi, tablonun Matta İncili'nin 15. bölümü'nde İsa’nın, Ferisi’ler hakkında söylediği: "Bırakın onları; onlar, körlerin
kör kılavuzlarıdır. Eğer kör köre kılavuzluk ederse, her ikisi de çukura düşer"
sözünden ilham alınarak yapılmıştır. Ferisi’ler İsa’nın
doğumuna yakın zamanlarda yaşayan Yahudi topluluklarından birisidir.
En öndeki kör aynı zamanda kılavuzdur, ancak takılmış ve yere düşmüştür. Kör olduklarından
arkadakilerin de akıbeti aynı olacaktır. Yani “dramatik son” kaçınılmazdır. Körler ya ellerini birbirinin omuzuna atmış veya bir sopa
vasıtasıyla temaslarını koparmıyorlar. Rehber
olan birinci kör adam tamamen sırt üstü düşmüşken, ikinci kör adam da ona takılıp üzerine düşmek üzeredir. Yüzünde korku vardır,
ağzı açıktır, belki de bağırmaktadır. Üçüncü kör adam da korku içinde ve çok
tedirgin görünümdedir. İlk düşen adamın çığlığı ve uyarısıyla muhtemelen dördüncü adam, kör olmasına rağmen gökten yardım istercesine gökyüzüne
bakıyor. Son iki adam sakin, onların
kötü akibete uğramamak için zamanları ve
sopa ile dayanışmaları var.
Körlerin
körlük nedenleri de farklıdır. İlk körün gözleri görülmüyor, beşinci körün gözleri de şapka
altında kalmış. İspanya’dan E. Santos-Bueso’ya göre ikinci körün iki gözü de yerinden çıkarılmıştır (bilateral enükleasyon),
ya savaşta kaybedince soylular tarafından ceza olarak iki gözün çıkartılmasıyla veya herhangi bir kaza ile travma sonucu
oluşması mümkündür. Üçüncü körün sağ gözü ile dördüncü körün iki gözünde kornea
lökomu (beyaz leke) ve fitizis
bulbi görülmektedir, gözün ileri derecede büzüşmesi ve küçülmesi, şiddetli
göz iltihaplanmalarında olur. Altıncı körde ise ilerlemiş hipermatür
katarakt görülmektedir, göz gümüş rengidir, genelde senil (yaşlılık) katarakta olur.
ikinci kör
üçüncü kör
dördüncü kör
altıncı kör
Bruegel'in
resimlerinde ince bir mizah duygusu olmasına rağmen sert bir gerçeklik baskındır.
Zıtlıklarla bu gerçekliği sağlar, iyi-kötü, asil-rezil gibi. Resimlerindeki
tarihsel ve sosyolojik anlatımları birer
sanatsal şölene dönüşür. Bruegel duyarlı bir sanatçıdır
ülkesinin İspanya tarafından istilası onu derinden etkilemiştir. Halkının
kaybettiği özgürlüğünü, öldürülen insanlarını, sert ve gerçekçi olarak
resmetmiştir. Halen ona ait olan eserleri dışında çoğu istila dönemine ait
olmak üzere bir çok eserini ölmeden önce karısına yaktırdığı ileri
sürülmektedir.
Son yıllarda
yaşadıklarımız ile çok yakından ilgili bulduğum bu resmi anlatmaya çalıştım.
Bazen toplumun bütününü de kaçınılmaz bir biçimde geri dönüşsüz noktaya doğru
götürecek gözü kör olmasa da vicdanı ve aklı kör kılavuzlar tarih sahnelerinde görülmüştür. İşte Franco,
işte Hitler, işte Stalin, işte Pinochet…
Dr Faik Çelik
Faik Bey,
YanıtlaSil"Dünyanın En Güzel Tarihi" ve "İnsanın En Güzel Tarihi". Kadıköy İş Bankası Kültür Yayınları. 27 Eylül.
Armağan etmiş olduğunuz bu kitapları zevkle okuyacağımızı tahmin ediyorum. Bu nazik ve çok hoşumuza giden davranışınız için eşim ve ben size çok teşekkür ediyoruz.
Yazınızın son sözleri çok çarpıcı. Umuyorum ki doğru klavuzların peşine takılırız, doğru klavuzlar buluruz / doğru klavuzluk yaparız.
Çok sağolun Süleyman Bey, size ve eşinize bol okumalı sağlıklı günler diliyor, saygılarımı sunuyorum...
Sil