Kim söylemiş bilmiyorum ama bu sözler çok hoşuma gider; “ ülkemizi yıllarca siz dıştan biz içten yıkmaya çalıştık,
yıkamadık ”. Gerçekten bu ülke yıkılmıyorsa, Anadolu kültürünün ve dokusunun sağlamlığı
kadar, sayıları çok da olmayan olağanüstü insanların gayretleri nedeniyledir.
Bu insanlardan birini size tanıtmak istiyorum. Prof Dr Halet Çambel. Osmaniye ili
Kadirli ilçesinde Karatepe’de (Aslantaş) evi ve çalışma ofisi olan yayla
evinde konuştuk kendisiyle iki yıl önce. İstanbul Üniversitesi’nden küçük bir
grup hocamızı ziyaret etmiştik. Üniversitemiz Prehistorya bölümünden 1984’de
emekli olduktan sonra yaşamının büyük bir bölümünü başkanlığını yaptığı
Karatepe-Aslantaş kazılarında, bu evde geçirmekte hocamız. Arnavutköy Kız
Koleji, ardından Sorbonne Üniversitesi sonra 1940’da İstanbul Üniversitesi’nde
asistan olarak görüyoruz Halet Çambel’i.
1936’da Berlin Olimpiyatları’na Atatürk’ün talimatıyla eskrim
dalında katılmış olan Halet Çambel olimpiyatlara katılan ilk Türk kadını ünvanına
sahiptir. 1946 yılı kışında Alman arkeolog Prof Dr Bossert’in asistanı olarak
hocasıyla birlikte yanlarına Adana Müzesi Müdürü Naci Kum’u da alarak Karatepe’ye
geldiklerinde son Hitit dönemine ait (MÖ
700) arkeolojik bulguları gördüklerinde tarihi
bir sayfa açtıklarını hissetmişler. Çok uzun ve çok meşakkatli çalışmalar
sonucunda kazılarda çıkan eserleri korumak için ilk kez kazı yerinde koruma
amaçlı bir inşaat düşünülmüş ve bu inşaatı da, o zamana kadar hiç inşaat
yapmamış olan ama daha sonraki yıllarda Ağa Han mimarlık ödülünü alan eşi, şair-
gazeteci Nail Çakırhan yapmış. Bu alanda binlerce kırık parçayı birleştirip
muhteşem eserleri ortaya çıkaran ekibe liderlik yapmış. Halet Çambel Karatepe’yi
önce Milli Park sonra da Türkiye’nin ilk açık hava müzesi haline getirmiş. Burada
bulunan eserlerde Hitit ve Fenike yazıları bir arada olduğundan Hitit Hiyeroglif yazısının
çözümlenmesinde Aslantaş’ın çok önemli bir dönüm noktası olduğunu söylüyor
Halet Hoca.
Ortaokul ve lise yıllarında Arnavutköy sahilindeki Rum
köyünde Atatürk’ü
gördüğünü anlatırken heyecanını saklamıyor, gururla anlatıyordu. İçinde
bulunduğumuz kazı evinin projesi de şair Turgut
Cansever’e aitmiş. Yörenin “Halet Bacısı” , arkeoloji tarihimizin
arkeolojiyle toplumu buluşturan “Hocaların Hocası” ve Cumhuriyet’imizin “Aydınlık
Yüzü” Halet Çambel’i kısaca hatırlatmak istedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder