C.Kettering A.Sloan
.
- Benzinli
araç Ford tarafından icat edildi. Kurşun katkılı benzinin ise daha iyi
performans sağladığı belirlenince tüm dünyada yaygın olarak “kurşunlu
benzin” kullanılmaya başlandı. Ancak kurşun zehirlenmesine maruz kalanlar
o kadar çok arttı ki, ilk yasaklama bu
benzinin icat edildiği Amerika’da yaşandı. Yasaklama tarihi olan 1986 yılına
kadar yılda ortalama 5 bin kişi kurşunlu benzinden öldü, milyonlarca bebek ve
çocuk beyin ve sinir harabiyetine uğradılar. Kurşunlu benzini geliştiren ve
yaygınlaştıran iki kişi General Motors’da
üst düzey yöneticiydi. Bu kişiler Charles
Kettering ve Alfred
Sloan idi. Bugün Amerika’nın en ünlü hastanelerinden birisinin adı “ Kettering Sloan Hastanesi’dir”. Anlayamadığım şu ki: paranın gücü vicdanları
temizlemeye yetiyor mu ?
- Budha ne tanrıya inandı ne de tanrılara taptı, ama ona inanan milyonlar onu tanrılaştırdı. Budha, ne herhangi bir mevcut dine inandı ne de yeni bir din yarattı, ama ona inananlar Budizm denilen dünyanın en çok inananı olan dinlerden birisini yarattılar. Budha, ne mucizelere inandı ne de mucize yarattı, ama ona inananlar ona mucizevi güç yakıştırdı. Anlayamadığım şu ki ; Budha’nın yapılmasını istemediği şeyleri neden insanlar ısrarla yapmak istiyorlar !
- Yahudi’ler, Hristiyan’lar ve Müslüman’lar aynı “Tanrı”ya inanırlar, ancak tanrılarının adlandırılmaları farklıdır, “Yehova-(tesliste) Tanrı -Allah” gibi. Bu üç dinin de tanrının yeryüzündeki elçisi olan birer peygamberleri ve gökyüzünden vahiy yoluyla indiğine inandıkları birer kutsal kitapları vardır. Bu nedenle bu dinlere “semavi dinler” denir. “Musa-İsa-Muhammed” ve “Tevrat-İncil-Kuran” . Bosna'da yaşananlar, Irak-İran arasındaki 10 yıl süren savaş, Filistin'de dünyanın gözü önünde yaşanan vahşet, Afganistan trajedisi...... Anlayamadığım şu ki ; bu üç dinin mensupları, hatta aynı din içinde farklı yorumları ve yolu seçenler inandıkları aynı tanrı adına birbirlerini neden öldürürler?
- İlk tarihi Türk belgesi olan Orhun Kitabeleri 730 yıllarına aittir. Yani İsa’nın doğumdan 730 yıl, Hz. Muhammed’in hicretinden neredeyse 100 yıl , Mezopotamya’da Sümerliler’in yazıyı kullanmasından yaklaşık 3500 yıl sonra. Türkler’in tarihinin çok eski olduğuna dair bilgiler ne yazık ki yazılı veya arkeolojik belgelerle desteklenmiyor. Anlayamadığım şu ki ; neye dayanarak kesine yakın bir inançla Türkler’in tarihinin çok eskilere dayandığı savunuluyor ve ırkçılığa kadar giden katı milliyetçilik yapılıyor ?
- Ressam Matisse 1930’larda yaptığı resimlerde Türk kadınlarını hep haremde veya odalık olarak resmetmiştir. Bu resimlerin sergilendiği ünlü müze kenti Paris’te, dolayısıyla Fransa’da, o tarihlerde, Atatürk’ün Türk Kadınları’na verdiği en önemli vatandaşlık haklarından olan seçme ve seçilme hakkından Fransız kadınları yoksundu. Anlayamadığım su ki: Batı ne olursa olsun bize karşı çok önyargılı ve bu önyargıyı parçalamak olanaksız. Bu durum çağdaşlaşma sembolü Cumhuriyet'imizin kuruluşundan sonra da değişmedi, neden ?
- Çinli’ler
ipeği 5 bin yıl önce keşfettiler, çay bitkisini yetiştirip sıcak içecek haline
getirdiler, tuzu ilk kez yiyecek olarak hazırlayıp yemeklerde kullandılar.
Avrupalılar’dan bin yıl önce pusulayı, 1.900 yıl önce de kağıdı buldular.
Gutenberg’ten 6 yüz yıl önce ilk kitabı bastılar. 1200 yıl önce barutu keşfettiler.
Havai fişeği, uçurtmayı, şemsiyeyi, yelpazeyi, anahtarı bulanlar da Çinli’lerdi.
Çin,
Rönesans’ın üç önemli unsuru olan pusula, barut ve matbaanın ana yurdudur. Ama
uygarlık yarışında hep batının gerisinde kaldılar. Anlayamadığım şu ki ; batı mı çok
kurnaz, doğu mu çok saf ?
- Sanat tarihçileri Leonardo da Vinci’nin hiçbir kadına sarılmadığını söylemekteler, ama dünyanın en güzel kadın tablosu olan Mona Lisa onun fırçasından çıktı. Anlayamadığım şu ki ; sanatçı, sanatının çıtasını duyduğu ve hissettiği sürece doruklara taşır, öyleyse öküz altında buzağı aramak niye?
- Bethoven ünlü 9. Senfonisi’ni sağır olduğu bir dönemde besteledi, yazdı.
Bugün dünyanın en tanınmış müzik parçalarından biri olan 9. Senfoni için Prens Bismark “Alman ırkını
çağrıştırıyor” derken, anarşizmin kurucularından Bakunin bu ezgi için “anarşinin müziği ” tanımını
yapmıştır. Frederich Engels’e göre “insanlığın marşı ”, Lenin’e göre “ müzik coşkusu olarak Enternasyonel’den daha devrimci bir
marş ”. Herbert von Karajan bu
parçayı çalan orkestrayı yönettiğinde, Nasyonal Sosyalist yani Nazi hükümeti için
orkestrayı yönettiğini söylerken, Avrupa Birliği (AB) kutlamalarda “demokrasi
ve insan hakları” adına bu marşı kullanmaktalar. 1961’de Berlin Duvarı bu
senfoniyle örülmeye başladı, 1989’da ise bu senfoniyle yıkıldı. Anlayamadığım şu ki
; siyah ve beyazın, iyi ile kötünün aynı yerde buluşturulması nasıl bir şey ?
- Hitler’in ordularını Hugo Boss giydirdi, Bartelsmann SS subaylarının eğitim kitaplarını bastı, Standart
Oil Company Alman uçaklarını uçurdu,
asker ve mühimmatı cephelere Ford
araçları taşıdı, Rockfeller Vakfı Mengele’nin
insanlık dışı tıp çalışmalarının finansmanını sağladı, Deutche Bank, Auschwittz toplama kampı inşaatını yaptırdı, Coca Cola savaş için özel Fanta’yı üretti, Thysenn- Krupp, Siemens, Varta, Bosch, Mercedes Benz, Volkswagen ve BMW ekonomik desteklerini Hitler ve Nazi Almanya’sından eksik
etmedi. Anlayamadığım şu ki? Nazizim mahkum edildi ve tarih
sayfalarında hak ettiği yeri aldı, ama onu besleyenler hiçbir şey olmamış gibi yaşıyorlar. İnsana yapılan kötülükler ödüllerini almaya devam ediyor. Bu nasıl bir anlayış ?
:) Anlaşılamayanlar öyle çok ki...çok uzağa bakmaya da gerek yok sanki...Batı Çin den nasıl da korkmaya başladı sonunda.... ve insanın insana yaptığını, bir gün belki başka bir canlı türü değerlendirebilir ancak...tabi onlarda aynı yoldan gelmezlerse...bi de tarihçiler yanılıyor olmalılar bence, Leonardo konusunda; hissetmeden o gizemli gülüşü yakalamaya imkan var mı hiç...:))
YanıtlaSil