Sayfalar

4 Nis 2012

Küllerinden Dogan Cerrah, WS HALSTED


  
Yaşam çoğu kez  rastlantılarla şekillenir. Bunların bazısı insanı düze çıkarırken bazısı da beklenmedik olumsuzluklara çekiverir. İşte cerrahi tarihinde de  bazı ilginç tesadüfler sonucunda roman gibi gelişen olaylar birbirini izlemiş ve ortaya ibretlik öyküler çıkmıştır.


Misal; Eylül 1884’de Viyana’da göz doktoru Carl Koller’in parasızlıktan gidemediği 15 Eylül’deki Heidelberg Tıp Kongresi’nde “lokal anestezik olarak kokainin  kullanılması” başlıklı bildirisinin başkası tarafından sunulmasından sonra hayranlık uyandırması, ardından Dr Sigmund Freud’la tanışıp onunla birlikte birkaç hafta kokain kullanarak kas güçlerindeki  artışı görmeleri, ancak Freud’un gözlemlerini  sadece sinir sistemine yönelterek, kokainin depresyonun tedavisinde ayrıca ruhsal ve bedensel güçlerin kuvvetlendirilmesinde çok etkili olduğunu bildirmesi, buna karşın Dr Koller’in kokainin lokal anestezik etkisine ilgi duyması ve deneylerini buraya yönlendirmesi Dr Halsted ve arkadaşları ile bir çok öğrencinin kötü kaderini hazırlamıştır. Coller’den Halsted’e uzanan kader halkasının ayrıntılarına bakalım.


William Steaward Halsted (1852-1929)  o sıralarda New York’ta asistanları Richard Hall ve Frank Hartley ile Roosvelt Hastanesi’nde çalışmaktaydı. Halsted’e göre kokain gözde olduğu gibi madem mukozalara damlatıldığında ağrıyı gideriyordu, o zaman vücudun derin yerlerine verildiğinde de etkili olabilirdi. 1884 Eylül sonlarında Dr Halsted ve iki asistanı hemen kendi üzerlerinde kokain  enjeksiyonlarına başladılar. Cilt ve ciltaltı kokain enjeksiyon sonuçları onları cesaretlendirdi. Dr Halsted, asistanları Hartley ve Hall her enjeksiyondan sonra aşırı bir çalışma gücüne eriştiklerini, rahat konuşmaya, ameliyatta daha sakin ve kendilerinden emin davranmaya başladıklarını saptadılar. Hartley ağır bir nezlede burun mukozasındaki tahrişin ağrısını rahatlatmak amacıyla kokain tozunu burna çekince ağrısının hafiflemesinin yanında solunumunun da düzeldiğini fark etti. Sadece Halsted ve asistanları değil, dostları ve öğrencileri de herhangi bir yorgunlukta, nezlede kokaini burunlarına çekiyorlardı. Halsted bu sırada kokain ile deneysel çalışmalara devam ediyordu, bu çalışmalardan biri olan tavşanda siyatik sinire kokain enjekte edilmesinin  sonucunu “iletim anestezisi” olarak yayınladı.


 Kokaini rutin kullanan bu insanlar bir müddet sonra, birkaç gün kokain almayınca baş dönmesi, titreme, nefes darlığı, uykusuzluk ve mide spazmları oluştuğunu fark ettiler. Halsted başlarına geleni anlamıştı ama asistanlarını uyardığında iş işten geçmişti. Hall büyük bir çöküntüye girmiş ve New York’u  terk ederek Santa Barbara’ya gitmiş ve  sonra da kendinden hiçbir haber alınmamıştı. Hartley’in ise  parlak kariyeri sonlandı. Cerrahi asistanlığı bırakmıştı. Daha sonra intihar ettiği anlaşıldı.



Dr Halsted’i kaybetmemek için doktor arkadaşları onu akıl hastanesine yatırdılar. Bu parlak cerrah bir yıl hastanenin duvarları arasında kayboldu. New York’a döndüğünde titiz, obsessif, kırılgan bir adamdı ve kokain alışkanlığından henüz tam olarak kopamamıştı. Arkadaşı Prof Dr Welch, ünlü John Hopkins Hastanesi’ni Baltimor’a taşırken beraberinde Dr Halsted’i de götürdü, orada kendi evine yerleştirdi, kendi laboratuvarında çalıştırdı. Barsak anastomozu ile (dikişleriyle) uğraşmaya başlayan Dr Halsted iyi gibi görünüyordu, ancak büyük bir irade göstererek kendi isteğiyle yeni bir kür yaptırmak için tekrar akıl hastanesine yattı, birkaç ay sonra döndüğünde çok daha iyi görülüyordu. Asla lokal anestezi ile hiçbir girişimde bulunmuyor sadece genel anestezi ile ameliyat yapıyordu. Özellikle meme cerrahisi ile uğraşıyordu. Çok yavaş ve titiz çalışması Amerikan literatürüne geçti. Eskiden bir saatte yaptığı meme ameliyatını 4 saatten önce bitirmiyor, dokulara çok saygılı davranıyor, ameliyat piyeslerini yaygın patolojik incelemeye tabii tutuyor, asepsi, yara bakımı ve pansumanına çok önem veriyordu.


Prof Dr Welch, Dr Halsted’in nispeten kaba ve az gelişmiş Amerikan cerrahisine bir sistem getirdiğini fark ederek onu 1889’da John Hopkins’te cerrahi profesörlüğüne getirdi. Prof. Dr William Steaward  Halsted, John Hopkins’te cerrahi eğitimini şekillendirerek diğer fakültelere örnek ve öncü oldu. Adeta küllerinden yeniden doğan büyük cerrah ve eğitimci Dr.  Halsted’in  Şuuru kapalı bir hastanın yetersiz bir cerraha karşı tek silahı kanamadır” sözü literatüre geçmiştir. İşte tesadüfler, işte mutlu son, ama hayat her zaman mutluluk vaat etmiyor ki !


Ressam John S. Sargent'in fırçasından Prof Welch, Prof Halsted, Prof Osler ve Prof Kelly

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder