Sayfalar

1 Mar 2012

Ölümün Yasaklandıgı, Vasiyetnamelerin Açılmadıgı Yer


Bergama Asklepion'u (genel görünüş)
Buraya ölüm giremez. Günümüzden binlerce yıl önce şifa merkezinin kapısında asılıydı bu sözler, tarihi Pergamon Asklepionu’nun giriş kapısında. Asklepion adı, eski Yunan’ın ve Roma’nın sağlık tanrısı olan Asklepios’dan gelmektedir, şifa yurdu anlamına gelir. (Sağlık tanrısı Asklepios, Yunan mitolojisinde Apollon’un oğlu olarak geçer, söylenceye göre Teselya kralının kızı Koronis tanrı Apollon ile sevişir ve ondan gebe kalır. Koronis, tanrının dölünü karnında taşırken bir yabancıyı da yatağına alır. Bunun üzerine Koronis korkunç bir cezaya çarptırılır. Bir odun yığının üstünde diri diri yanacaktır. Alevler içinde kadın can vermek üzeredir ki Apollon, çocuğunun yok olmasına katlanamaz ve Koronis’in karnından dölünü çıkarır. Çocuğun büyümesi için at adam Kheiron’a verir. Asklepios'a, hekimlik sanatını öğreten Kheiron doğanın içinde yaşayan, doğanın sırrına ermiş,  güneşin altında şifalı sulardan ve otlardan yararlanma yollarını bilen bir varlıktır. Asklepios böylece ustası Kherion’dan öğrendikleri ile  iyi  bir hekim olarak yetişir, hekimliğin ve cerrahlığın bütün bilgilerini edinir. Asklepios'dan sonra hekimlik sanatını kızı Hijye (Hygieia  Yunanca sağlık anlamına gelir) ve oğulları Asklepiades sıkı bir lonca düzeni içinde sürdürmüşlerdir. Eski Yunanistan’da hekimlerin tanrı soyundan geldiğine inanılmış  ve bu hekimler sağlık ve şifa tanrıları adına yapılan tapınaklarda mesleklerini icra etmişlerdi. Bunların en bilinenen Aesculapius’dur. MÖ 1200’lerde yaşadığı sanılan Aesculapius sonradan tanrı statüsünde değerlendirilerek sağlık tanrısı olarak kabul edilmiştir.)
                                         Asklepion girişinde yılanlı sütun                                                             
Asklepion’lar birer sağlık yurdu, şifa merkezi, külliye ve tapınak kompleksidir. Buralarda hasta kabul ve bekleme yerleri, bakım odaları, gimnasiumlar, gezi alanları, banyolar ve havuzlar vardır. Mistik işlemlerden geçirilen hastalara uyku seansları yapılması ve görülen rüyaların yorumlanması, suyla arınma, terleme, müshillerle ve kusma ile iç temizliği sağlanması, perhiz ve  oruç gibi uygulamalar, su ve çamur banyoları, masajlar, şifalı otlarla yara bakımı,  bu otların kaynatılıp içirilmesi, kremlerle yağlanmalar ve telkin gibi tedaviler uygulanırmış.
Asklepion’lara ağır hastalar ve hamile kadınlar alınmaz sadece iyileşecek hastalar kabul edilirdi, ölüm gerçeği tanrıların gücünü azalttığı için kapısında  ölümün girmesi yasaktır” yazısı  konulurmuş. Bu sözü gerçekleştirmek için özen gösterilir, ölmesi söz konusu  olan hastalar kapıdan geri çevrilir, içeride tedavi görenlerden ölmek üzere olanlar ise dışarı çıkarılır ve dışarıda  ölmesi sağlanırmış.  Bir çeşit triyaj uygulaması. (Savaşlarda veya doğal afetlerde, toplu yaralanma ve ölümle sonlanan kazalarda triyaj uygulanır, yani ölmek üzere olan veya öldürücü şekilde yarası olanlar bırakılır, önce hafif yaralar ve kurtarılması en çok ihtimal dahilinde olan yaralılar tedaviye alınırlar). Asklepion’da yapılana “antik çağ triyajı” diyebiliriz sanırım.

kutsal geçit ve dönmeli oda

Bergama  Asklepionu kentin batı kesiminde, denizden 108 metre yükseklikte ve rüzgarlardan korunabilir bir yerdedir.  Bergamalı ünlü hekim Galen, Bergama Asklepion'unun Misi Dağları’nın (Geyikli) ayaklarında, hava akımlarından korunmuş, temiz havası ve suyu olan uygun bir yerde kurulduğunu vurgular. Ozan ve tarihçi Horas ise “oraya sıcaklar sıtma götürmez, orada vasiyetnameler açılmaz diyerek yerin uygunluğunu belirtir.
          kutsal su ve havuz

Günümüz Bergama’sında yer alan antik Pergamon sağlık yurdu Asklepion’un kuruluşu MÖ IV.  yüzyıla uzanır . Bergama Asklepionu’nda  kutsal su akan çeşmeler, kuyu ve havuzlar, uyku odaları, kutsal geçit, tedavi odaları, toprak gezinti alanları, spor alanı (gymnasium), tiyatro ve kütüphane  yer almaktadır. Kutsal kuyudan alınan su, çeşitli kaplarla çekilerek yıkanma ve özellikle içme suyu olarak kullanılıyormuş. Göz hastalıkları olanlar, bu suyla göz banyosu yaparak,  göğüs hastalıkları ve astımdan yakınanlar, romatizmal ağrıları olanlar suyu içerek şifaya kavuşuyormuş. Kutsal kuyu'nun hemen güneybatısında uyku odaları yer alır. Hasta, uyku odasına girmeden önce yıkanıp beyaz giysiler giymeli, kuşak ya da yüzüğünü çıkarmalı ve kurban sunmalıymış. Hastalar uyandığında ya iyileşmiş olurlar ya da rahiplere anlatacağı bir düş görmüş olurlarmış.  Bu düşe göre rahipler, tedavi yolları öğütlüyorlarmış. Hastalara uygulanan tedavinin üç temel özelliği vardır: perhiz, sıcak ve soğuk banyo, beden hareketleri.

Hasta tapınaktan çıkmadan önce paranın yanı sıra kendi adını taşıyan, hastalık ve tedavinin kayıtlı olduğu, adak niteliğinde bir tablet verirmiş. Bu  tabletler tapınağın duvarlarına asılır, böylece tapınağa yeni gelecek kişilerin güven duymaları sağlanırmış. Bu şifa ziyareti sırasında hasta mali durumuna göre bir sunuda bulurmuş. En fakir olanlar ayakkabılarını veya şarapla tatlandırılmış yulaflı keklerini verirken, zengin olanlar domuz veya koyun sunarlarmış. En kabul gören sunu  horozmuş. Platon,  “Phaedo“ adlı eserinde, Sokrates'in son sözlerinin "Crito, Asklepios'a bir horoz borcumuz vardı, bu borcu benim için kapatır mısın?" şeklinde olduğundan bahseder.

varis tedavisi gören hastadan adak

Bergama Asklepionu tam bin yıl boyunca dünyanın her yanından gelen hastaları iyileştiren, özellikle de ruh hastalarının tedavisinde öne çıkan bir merkezdi. Burada tedavi görenlerin arasında Roma imparatorlarından Hadrianus, Antoninus ve Caracalla ile tarihçi Pausanias, hatip Aelius Aritedides  de vardı.          
Bugün bu antik ören yerini yerli turistlerden çok yabancı turistler ziyaret etmekte ve Bergama’lı Galen, Roma’lı hekim olarak bilinmektedir. Bu ayıbı      düzeltmemiz gerek.
Sözlerimizi tarihle bugünü mitoloji yoluyla birleştiren şair Can Yücel’in “Altına Hücum” şiirinin bir bölümü ile noktalayalım.

Biz altın istemiyoruz
Altın gibi buğday başaklarımızı istiyoruz.
Masmavi denizimizi istiyoruz.
Zehire hayır!
Siyanüre hayır!
Altın olan zehire hayır!
Sağlık Tanrısı Asklepion’un
Hastanesini siyanürleyemezsiniz!
      Bergama'lı Galen, Hipokrat ile

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder