Büyük
çelişki, uzlaşmaz çelişki, yaman çelişki, baş çelişki…. "Hiçbir barış zaferi, savaşın üstün zaferi kadar büyük değildir”
. Bu sözlerin sahibi 1906’da NOBEL Barış Ödülü alan, Amerika Birleşik
Devletleri’nin 26. Başkanı Theodore Roosevelt’e ait. Kabadayı ve saldırgan,
savaş ve macera düşkünü (bu yazıyı yazmama neden olan) böyle bir adama böyle
bir ödülü vermek çelişki değil mi ?
"Bu
cama ilan yapıştırmak yasaktır " yazısını o cama asmanız bir çelişki midir? Ya
da “sessiz olun” uyarısını bağırarak
söylemek nasıl bir açıklama ile mazur gösterilebilir? “Çok
sevdiğim bir şiir var, şimdi adını hatırlayamadım” demek çelişkinin tanımına
uyar mı sizce? 50 yaşındaki bir erkeğin
20 yaşında bir kadınla birlikteliğini normal, 50 yaşındaki bir kadının 20
yaşındaki bir erkekle birlikteliğini anormal kabul etmek çelişkiye örnek
olabilir mi?
Örnekleri
çoğaltmak zor değil, gelin çelişkiye düşmeden çelişkiyi irdeleyelim. Çelişki,
sağ duyumuzun bize imkansız olduğunu söylediği şeyleri önermektir. Doğruluk değeri her zaman yanlış olan önermeler çelişkidir. Aynı
anda iki farklı olgunun olabilir durumda görülmesine rağmen aynı anda doğru olması mümkün olmayan
önermeleri bir arada sunmaktır çelişki. Asıl olan ile görünen arasındaki
orantısız ilişkidir de diyebiliriz. İnsanı
güvenilmez kılan görüş, davranış ve
söylemlerdir diye de tanımlanabilir. Çelişkiler fikir yürütmenin gıdasıdır, yaşayan, değişen ve dönüşen herşeye
hareketini sağlar. Çelişki, iki zıt kutbun birbirlerine
dönüşmesi olarak da tanımlanmıştır.
Siyah-beyaz
zıtlığından farklı bir şeydir çelişki. Tezat, karşıtlık gibi kavramlardan da farklıdır. Paradoks sözcüğü bazen çelişki
sözcüğünün eş anlamlısı olarak kullanılır, ama doğru değildir bu. Paradoks görünüşte doğru olan bir
ifade veya ifadeler topluluğunun bir çelişki oluşturmasıdır. Çelişki ise içinde
iki zıt varlık veya olay barındıran önermedir. Paradoks’ta doğru kabul edildiğinde
kendini yanlış kılan, yanlış kabul
edildiğinde kendini doğrulayan önerme vardır. Örneğin “odam kireç tutmuyor” şarkısındaki "sevda baştan gitmiyor sarılıp
yatmayınca" dizeleri. Yahu
sevdiğine sarılıp yatarsan o sevda daha da çok içine işlemez mi ? Ya da bir kez veda niyetine sarılıp yatarsın ve bu işi kafandan atarsın,
mümkün mü ? İkisi de doğru, ikisi de
yanlış olabilir aslında, burada bir çelişkiden çok bir paradoks vardır. Buna
karşılık Charles Bukowski’nin “tabii
ki bir insanı sevebilirsiniz, eğer onu yeterince tanımıyorsanız” sözünde
ilk bakışta bir çelişki var gibi görülse de buradaki önermenin sevmek ve
tanımak arasında aynı anda orantılı bir ilişki kurabildiğini, dolayısıyla
çelişki içermediğini fark edersiniz. Bir ortaklık veya beraberlik başarıyı birlikte getirmiş ve taraflar bunu karşılıklı vurgulamış olsun ancak taraflardan biri yoluna yalnız devam etmekle başarıyı sürdüreceğini ileri sürmüş olsun; burada bir çelişki var mıdır? Kesinlikle yoktur, bu bir tercihtir. Aynı anda iki durum bir arada bulunabilir. Yani başarı tek kişiyle sağlanmaz denilemez.
Çelişkiler hayatı
zorlaştırır, insanı yorar da diyebiliriz, hayatı renklendirir, monotonluktan
kurtarır diye de düşünebiliriz. Çelişki hep bizimle beraber olandır. “Hiç kimse düşüncesinde, duygularında, hareketlerinde
çelişki olmadan yaşamında bütünlük sağlayamaz” düşüncesini kabul edersek rahatlarız diye
düşünüyorum.
Atasözlerinin birbiriyle çeliştiğinin farkında mısınız ? Bir taraftan
diyorsunuz ki “ fazla mal göz çıkarmaz” hemen arkasından “azıcık aşım ağrısız başım”ı dayıyorsunuz. Veya “eğri otur doğru konuş” derken ama “doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar”
diye de uyarıyorsunuz. Bu ne çelişki böyle!
Sosyalist jargonda
yer alan “baş çelişki”den de kısaca söz edelim. Baş çelişki, Mao’nun dünya halkları ile SSCB arasındaki
(ezilen halklar ile emperyalizm arasındaki) durumu tanımladığı bir sözcüktür. Günümüzde
siyasi literatüre yerleşmiştir. Örneğin, “Ortadoğu'daki baş çelişki, emperyalist sistem ile İran
arasındadır” düşüncesinde yer aldığı gibi.
Bir yerde
okumuştum, “çelişki tanrı'nın cennet
ve cehennemiyle başlar” diye, kutsal
kitaplarda çelişkili çok sayıda ifadenin yer aldığı, ayrıca kendi aralarında da yani Kuran
ile Tevrat arasında ve Kuran ile İncil
arasında da çelişkiler olduğu iddia
edilmektedir. İncil’de 100’ün, Kuran’da
60’ın üstünde çelişkili ifadelerin yer aldığı ileri sürülmektedir. ( http://panteidar.wordpress.com/2009/10/27/kurandaki-celiskiler/
)
İnsan algılarını açıklama ve davranışlarının kaynağını öğrenme amacıyla yapılan
çalışmalardan birisi de “Bilişsel Çelişki” kuramıdır. Örneğin sigara içen bir kişi
sigaranın sağlığa zararlarını bilir. Sigara içen kişi bir doktor olsun. Bu
durumda doktorun tüm bu zararları bilmemesi imkânsızdır. Peki, neden ısrarla sigara
içmektedir? Bu davranışı biçimi bilişsel çelişki kuramına göre açıklanmaktadır.
Bu konuya başka bir yazıda değinelim.
Yusuf
Hayaloğlu’nun sözleri ve Ahmet Kaya’nın “Yorgun
Demokrat” albümünde içimize işleyen yorumuyla çelişki , “Hani Benim Gençliğim Nerde” diye
sorgulanıyor.
hani benim
gençliğim nerde
bilyalarım topacım
kiraz ağacında yırtılan gömleğim
çaldılar çocukluğumu habersiz
penceresiz kaldım anne
uçurtmam tellere takıldı
hani benim gençliğim nerde
ne varsa bu gençliği yakan
ekmek gibi aşk gibi
ne varsa güzellikten yana
bölüştüm büyümüştüm
bu ne yaman çelişki anne
kurtlar sofrasına düştüm
hani benim gençliğim nerde
hani benim sevincim nerde
akvaryumum kanaryam
üstüne titrediğim kaktüs çiçeği
aldılar kitaplarımı sorgusuz
duvarlar konuşmuyor anne
açık kalmıyor hiç bir kapı
hani benim gençliğim nerde
yağmurları biriktir anne
çağ yangınında tutuştum
hani benim gençliğim nerde
bilyalarım topacım
kiraz ağacında yırtılan gömleğim
çaldılar çocukluğumu habersiz
penceresiz kaldım anne
uçurtmam tellere takıldı
hani benim gençliğim nerde
ne varsa bu gençliği yakan
ekmek gibi aşk gibi
ne varsa güzellikten yana
bölüştüm büyümüştüm
bu ne yaman çelişki anne
kurtlar sofrasına düştüm
hani benim gençliğim nerde
hani benim sevincim nerde
akvaryumum kanaryam
üstüne titrediğim kaktüs çiçeği
aldılar kitaplarımı sorgusuz
duvarlar konuşmuyor anne
açık kalmıyor hiç bir kapı
hani benim gençliğim nerde
yağmurları biriktir anne
çağ yangınında tutuştum
hani benim gençliğim nerde
Çelişki
kaçınılmaz gibi görülüyor, öyleyse çatışmasız bir yaşam dileklerimle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder