Önce zarar verme ! “primum nil nocere” Hipokrat’ın bu ünlü aforizması sadece hekimler için mi geçerlidir ? Hayır ! Bu söz 28-30 Mayıs 1998’ de Moskova’da toplanan Dünya Sağlık Örgütü’nün düzenlediği “Sağlık için İletişim” başlıklı toplantının sonuç bildirisinin birinci maddesi olarak yer almaktadır. İlgili toplantıda sağlık muhabirleri için hazırlanan rehberde (Moskova Rehberi) 9 temel madde yer almaktadır.
1. Önce zarar verme
2. Araştır, doğruyu bul
3. Umut verme (özellikle mucizevi tedaviden bahsetme)
4. Kendine “bu haberden kim yararlanır” sorusunu sor
5. Haber kaynağının gizliliği ilkesini unutma
6. Vereceğiniz haberler hasta, sakat ve çocuklara aitse, bir kez daha düşün
7. Özel hayatı ve acıları haber yapma
8. Acıyı duygu sömürüsü için asla kullanma
9. Kararsız kalırsan haberden vazgeç
Sağlık habercileri ile hekimleri ayni platformda buluşturan husus sadece bu cümle ile sınırlı kalmamaktadır. Her iki meslek mensupları, zaman zaman karşı karşıya gelmelerine rağmen, ekmeklerini aynı tekneden sağlamaktadırlar, hekimler sağlık hizmeti üretmekte, sağlık habercileri ise bu hizmet sürecindeki bazı olayları haberleştirmektedirler. Yani sağlık habercilerinin en önemli haber kaynakları hekimlerdir.
Sistemsizliğin sistem olarak benimsendiği ülkemiz sağlık ortamında, gerçeği yansıtmayan veya haksızlık içeren haberlerin sayısı arttıkça, hekimler medyaya kuşkuyla bakmakta, hatta ürkmektedirler. Hastanın mağdur, hekimin ise sanık olduğu önyargısı ile yapılan bir habercilik anlayışı karşısında, çareyi medyadan olabildiğince uzak durmakta bulmaktadırlar. Bu geri duruş sadece habercinin haber kaynaklarını kaybetmesine neden olmakla kalmamakta, aynı zamanda doğa kanunu gereği boşluğun derhal başkaları tarafından doldurulmasıyla sonuçlanmaktadır. Bu boşluk ise medyatik, politik, kerameti kendinden menkul ve mesleğe gerçekten zarar veren hekimler tarafından doldurulmaktadır.
Sonuçta haber değeri tartışılan sağlık haberleri, magazinel, hatta sağlıksız sağlık haberleri ortaya çıkmakta, başka bir deyişle ”primum nil nocere” ilkesi zedelenmektedir. Haberi üreten haberci de, haberi tüketen okuyucu da zarar görmektedir. Kazanan “reklamın iyisi kötüsü olmaz” diyebilen kötü hekim ile bu modeli parlatıp bize sunan sağlık habercileri olmaktadır, tabii çok izafi bir kazanç !
Gazeteci ustamız Nail Güreli’nin bir sözünü hatırlatarak noktayı koyalım. "gazeteciler hekimlik, hekimler de gazetecilik yapmaya kalkmazsa, sağlıkta habercilik sağlıklı olur."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder